`Akdeniz Diyetindeki Bileşenler Bazı Kanserleri Önleyebilir - Olive Oil Times

Akdeniz Diyetindeki Bileşenler Bazı Kanserleri Önleyebilir

Sukhsatej Batra tarafından
29 Ocak 2014 08:48 UTC

Akdeniz'deki ülkelerdeki insanlar sadece daha düşük kalp hastalığı insidansına sahip değil, aynı zamanda Kuzey Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinde yaşayanlara göre kansere yakalanma olasılıkları da daha düşük. Bu, araştırmacıları son literatürü gözden geçirmeye ve Akdeniz diyetinde bulunan çok çeşitli bileşenlerin kanser riskini etkileyip etkilemediğini belirlemeye yönlendirdi.

An makaleBMC Surgery dergisinde yayınlanan, kanser riski ile Akdeniz diyetinin tipik gıdalarında bulunan farklı bileşenlerin: zeytinyağı, meyveler, sebzeler, deniz ürünleri, tam tahıllar ve şarap arasındaki ilişkiyi araştırıyor.

Deneysel ve insanî hücresel araştırmalar, zeytinyağı alımının meme, prostat, kolon ve sindirim sistemi kanseri riskini azaltabileceğini göstermektedir. 19 çalışmalarının meta-analizi ayrıca, tüketilen zeytinyağı miktarının, kanser riskini de etkilediğini, zeytinyağı alımı yüksek olduğunda kanser oranının azaldığını ortaya koydu. Araştırmacılar, muhtemelen kanser hücrelerinin ölümüne neden olan ve kanserojen yolakları inhibe eden zeytinyağının koruyucu etkisinin, sağlığı teşvik eden iki bileşenin (tirosol ve hidrositrosol) varlığına bağlı olabileceğini bildirdi.

AYRICA BAKINIZ: Zeytinyağının Sağlığa Faydaları

Yazının yazarlarına göre, Akdeniz diyetinin ayrılmaz bir parçasını oluşturan meyve ve sebzeler, en zengin kanser koruyucu bileşen kaynakları arasında yer alıyor. Bunlar arasında Brüksel lahanası, lahana ve diğer lahanalı sebzelerde bulunan glikozinolat; turunçgil meyvelerinde askorbik asit, antosiyaninler, flavanonlar, hidroksisinamik asit ve polifenoller; domateslerde likopen; ve diyet lifi, allium bileşikleri, polifenoller, selenyum, proteaz inhibitörleri, dithiolthiones, C vitamini, E vitamini ve birçok meyve ve sebzede bulunan karotenoidler. Laboratuvar çalışmaları, bu bileşenlerin kanser hücrelerinin çoğalmasını önlediğini, hücre sinyalleşmesini engellediğini, hücre döngüsü durmasını tetiklediğini, ultra mor ışınların hücre hasarını önlediğini ve kanserle ilgili diğer yollara müdahale ettiğini göstermektedir.

Akdeniz diyetinin kanser riskini azaltmadaki bir başka avantajı, kansere neden olan polisiklik aromatik hidrokarbonlar, N-nitroso bileşikleri ve heterosiklik aminler içeren kırmızı ve işlenmiş et tüketiminin düşük olmasıdır. Araştırmacılara göre, et yerine tüketilen balık ve deniz ürünleri, kanser riskini azaltabilecek anti-kanserojen özelliklere sahip.

Akdeniz diyetindeki popülasyonlar tarafından rafine tahıl ürünlerinin sınırlı alımı, tiroid, mide, kolon ve üst sindirim sistemi kanseri riskini azaltabilir. Sık tüketilen tam tahıllı gıdalardan yüksek lif alımı, dışkı kütlesini arttırdığı, geçiş süresini azalttığı, doygunluğu sağladığı ve kısa zincirli yağ asitlerinin üretimini arttırdığı için kanseri önleyebilir. Çalışmanın yazarlarına göre, diyet lifinin kalın bağırsaktaki bakteriler tarafından fermantasyonu kolon kanseri riskini de azaltabilir.

Son olarak, Akdeniz yemeğine eşlik eden bir kadeh şarap, tümör oluşumunu önleyerek, kanser hücresi büyümesini engelleyerek, kanser yollarına müdahale ederek ve kanser hücrelerinin ölümüne neden olarak kanser riskini azaltabilen bir bileşik olan resveratrol açısından zengindir.

Eve dönüş mesajı: Meyveleri, sebzeleri, tam tahıl gevreklerini ve deniz ürünlerini yiyin; Biraz şarap içmek ve hem kanser hem de kalp hastalığı riskinizi azaltmak için diyetinizde temel yağ kaynağı olarak zeytinyağı kullanın.



reklâm
reklâm

İlgili Makaleler